Bu yazımızda herkesin mutlaka hayatında belirli bir noktada karşılaştığı, duyduğu veya gördüğü Eyfel Kulesi'nin hikayesini anlatacağız.
Açılışından sonra istenilen tepkileri alamayan Gustave Eiffel'e, zamanın hükümeti, 20 yıl sonra kulenin yıkılacağını söylemiştir. Bu haberi aldıktan sonra dünyası başına yıkılan Gustave Eiffel, 20 yıl boyunca kulenin bilimsel çalışmalar ile oldukça yararlı bir yapı haline döneceğini ispatlamaya çalışmıştır.
Milyonlarca turisti ağırlayan Eyfel Kulesi, Fransa'nın sembolü olmanın yanında ciddi bir turizm kazancı elde etmesini de sağlıyor. Şu an her ne kadar dünyada bilinen en çok yapıtlardan biri olmasına rağmen, yapıldığı yıllarda oldukça zor yapılan ve garipsenen bir kuledir.
Kule Fransız Devrimi'nin 100.yılının şerefine inşa edilmiştir. Kulenin mimarı Gustave Eiffel'dir. Zaten kule ismini mimarından almıştır. Fransız Devrimi'nin 100.yılında diğer uluslara, kendi gücünü ve kudretini sergilemek isteyen Fransa, bir yarışma düzenler ve bu yarışmadan galip gelen yapıyı inşa ettirme kararı alır.
Kule Fransız Devrimi'nin 100.yılının şerefine inşa edilmiştir. Kulenin mimarı Gustave Eiffel'dir. Zaten kule ismini mimarından almıştır. Fransız Devrimi'nin 100.yılında diğer uluslara, kendi gücünü ve kudretini sergilemek isteyen Fransa, bir yarışma düzenler ve bu yarışmadan galip gelen yapıyı inşa ettirme kararı alır.
Yarışmaya onlarca proje katılmasına rağmen Gustave Eiffel birinci gelerek kendi projesini hayata geçirme şansını elde eder. Gustave Eiffel yarışmayı kazandıktan sonra, kulenin temelleri atıldı ve yapımına başlandı. 2 yıl 2 ay gibi bir sürede tamamlanan kule, zamanın şartlarına göre oldukça hızlı inşa edilmiştir. 15 Mart 1889 tarihinde tamamlandıktan sonra resmi açılışını 31 Mart 1889 tarihinde yapmıştır.
Asıl sıkıntılar kule inşa edildikten sonra ortaya çıktı. Çünkü Gustave Eiffel, şehrin göbeğine demirden bir yapı inşa etmişti. Tamamlandıktan sonra Fransız halkı tarafından bir türlü benimsenememiştir. Hatta bu durum o kadar ciddi bir hale gelmiştir ki, dönemin yazar ve şairlerden bazıları, kuleyi görmeyen tek nokta olan kulenin altındaki kafelerde vakit geçirmeye başlamışlardır.
Açılışından sonra istenilen tepkileri alamayan Gustave Eiffel'e, zamanın hükümeti, 20 yıl sonra kulenin yıkılacağını söylemiştir. Bu haberi aldıktan sonra dünyası başına yıkılan Gustave Eiffel, 20 yıl boyunca kulenin bilimsel çalışmalar ile oldukça yararlı bir yapı haline döneceğini ispatlamaya çalışmıştır.
Gustave Eiffel, kulenin en yüksek noktasına kablosuz telgraf ile anten yerleştirmiş, bu hamlesinin başarılı olması için gereken tüm verileri uzun bir süre boyunca toplamıştır. Bu çalışmaları devam ederken 1.Dünya Savaşı başlamıştır ve işte Gustave Eiffel'in şansı tam bu noktada dönmüştür. Çünkü kulenin üstüne yerleştirdiği kablosuz telgraf ile anten , savaş boyunca düşman istihbaratlara erişmek için kullanılmış ve bu veriler sonucunda Fransa'ya savaşta büyük katkılar sağlamıştır.
Savaş sona erdikten sonra başta Fransız halkının kendisi olmak üzere, dönemin yöneticileri ve diğer uluslar, Eyfel Kulesi'ne ahyran kalmaya başlamıştır. Bu savaştan sonra artık halk tarafından benimsenen Eyfel Kulesi, ayrıca bilimsel çalışmalarda da oldukça önemli katkılar sağladığı için, yıkılmaktan vazgeçilmiştir. Başlarda halk tarafından iğrenilerek bakılan bu yapıt savaştan sonra o kadar benimsenmiştir ki, Hitler Paris'e girdiği zaman Eyfel Kulesi'ne çıkamasın diye, halk tarafından kulenin halatları dahi kesilmiştir.
Eyfel Kulesi'nin hikayesi bu kadardı. Konuyla alakalı arkadaşlarımızın hazırlamış oldukları videoyu izlemek için aşağıdaki linke tıklayınız.
Yorum Gönder